Bilindiği kadarıyla
Mustafa Kemal’in basında ilk fotoğrafı 29 Ekim 1915’de yayınlandı. Yani, Cumhuriyet’in ilanından tamı tamına 8 yıl önce, hem de Cumhuriyet’in ilanıyla
aynı günde.
Elbette ki bu bir
tesadüftür.
O dönemde ordulara
Enver Paşa komuta ediyordu. Enver Paşa, hırslı bir kişiliği vardı. Başkasının
kendisinin önüne geçmesine aslı izin vermezdi. Çanakkale ile ilgili savaş
haberlerinde ne zaman Mustafa Kemal adı geçse, sansürleniyor, siliniyor ve
gazetelerde Mustafa Kemal adına yer verilmesi engelleniyordu.
O tarihlerde
İstanbul’da yayımlanmakta olan Tasvir-i Efkar gazetesinin Başyazarı Yunus Nadi
(Abalıoğlu) Bey, yazı işleri müdürü de Abidin (Daver) Bey idi.
Gazete,
bu haksızlığa karşı, ne pahasına olursa olsun, Mustafa Kemal’in
resmini yayımlamaya karar verir.
Gazetenin yazı işleri müdürü
Abidin bey, o günleri şöyle anlatmıştı:
“1914 Cihan Harbin
başlangıcında Tasvir-i Efkar’ın başyazarı Yunus Nadi Beydi. Çanakkale
muharebeleri yeni başlamıştı. Boğaz Mevki-i Müstahkem Kumandanı Cevat (Çobanlı)
Paşa idi. İhtiyatta bulunan 19. Tümen Kumandanı Mustafa Kemal Bey.
Karaya çıkan düşmanın üstüne emir almadan atılmış, Anzaklar denilen
Avustralyalı, Yeni Zelandalı düşman kuvvetleri Arıburnu mıntıkasında bir avuç
yere tıkamış ilk defa İstanbul'u O kurtarmıştı.”
“Mustafa Kemal Bey,
Yunus Nadi (Abalıoğlu) Bey’le tanışıyorlar ve mektuplaşıyorlardı. Gazetede bu kahramanca
müdafaayı canlandırmak için büyük resimli ve haritalı bir yazı hazırladık.
Haritanın bir tarafındaki yuvarlağın içine boğazın deniz
cephesinin kahraman müdafi Cevat (Çobanlı) Paşanın resmini, ikinci
yuvarlağa da kara cephesinin celadetli (Sanlı) mudafii Mustafa Kemal Beyin
resmini koyduk. Askeri sansür Memuru, Mustafa Kemal Bey’in resmini çıkardı.
Meğer devrin Harbiye Nazırı ve Başkumandan Vekili meşhur Enver Paşa Mustafa
Kemal Bey’den hoşlanmazmış, onu kıskanırmış. Bizim bunlardan haberimiz yok ya.
Bu resmin çıkarılması bizi çok üzdü. Evvela o resmi bin bir müşkülatla elde
etmiş ve güzel bir sayfa hazırlamıştık, sonra da Çanakkale haritasının
iki tarafındaki yuvarlağın biri boş kalıyor, gazetenin tenazuru
(Simetriği) bozuluyor, bilhassa müdafaanın hakiki kahramanını halka
tanıtmak imkanı kalmıyordu. Çıkarmadık.”
İDRİS ADİL
İDRİS ADİL
Yorumlar
Yorum Gönder