İMAMOĞLU KUŞATMASI...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimleri, bilindiği gibi, iktidar partisinin İstanbul'u kaybetmeme hırsı yüzünden yenilenmişti.
Ekrem İmamoğlu, ilk seçimi küçük bir far
kla kazanmıştı. Ancak inatlaşmanın ardından gelen ikinci seçimi yaklaşık 900 bin fark atarak yine İmamoğlu kazandı.

Başkanlık seçiminde büyük fark atsa da Ekrem İmamoğlu, koltuğa pek de rahat oturamadı.

Açıkçası, İmamoğlu kolay bir süreçten geçmiyor. Çünkü Belediye Meclisi'nde AKP-MHP ittifakı ile oluşan muhalefet çoğunlukta.

Bir yandan mecliste çoğunluğa sahip değil, bir yandan da merkezi hükümet sürekli olarak önüne engel çıkarıyor.

Gelelim sadede...

İstanbul'da yaşayan ve belediyenin hizmetlerinden yararlanan birisi olarak, bir gözlemimi paylaşmak istiyorum.

Görüyorum ki, İmamoğlu'nun önündeki engeller, sadece belediye meclisi ve merkezi hükümet değil...

Yanılmış olmayı diliyorum, gözlemlerime göre üçüncü engel de belediye çalışanları.
Sanki bile-isteye hizmetler ağırdan alınıyor, standartlar aşağı çekiliyor, olması gerekenler zamanında yapılmıyor.

İzlenimimi, metrobüsten örneklemek istiyorum.

Metrobüslerin konforu giderek düşüyor ve verilmesi gereken hizmetler verilmiyor.

Sıralayalım, anlaşılması daha kolay olsun:

-Araç içi anons sistemi neredeyse hiç çalışmıyor. Pandemi duyurularının dışında anons yapılmıyor. 

Bu durum yüzünden insanlar hangi durağa geldiklerini bilemiyorlar.

-Araç içindeki video-tv ekranları çalışmıyor. Ekran çalışsa bile yan tarafında akan durak adları bölümü boş duruyor.

Bu durum yüzünden insanlar hangi durağa geldiklerini bilemiyorlar.

-Metrobüs, bir durakta durduğunda, bakarak da hangi durağa gelindiği anlaşılabilir diye düşünebilirsiniz. Ama öyle değil, geceleri duraklar karanlık. Duraklardaki yazılar okunamıyor. Hangi durak olduğu bilgisi, duraklardaki panoların üzerinde yazıyor. Pano gövde ışığı yüksek, yazı olan yerin ışığı sanki kapatılmış gibi karanlık. Pencereden baktığınızda da hangi durağa geldiğinizi anlayamıyorsunuz.

Bu durum yüzünden insanlar hangi durağa geldiklerini bilemiyorlar.

-Metrobüs yolcularının önemli bir bölümü sürekli hangi duraktayız diye konuşuyor. Herkes birbirine soruyor. Homurdanmalar var.
-Metrobüsler, hareket halinde iken çok büyük gürültülerle sarsılıyor. Sanki her an dağılacakmış gibi... Bakım yapılmadığı anlaşılıyor. Yollar da çukurdan geçilmiyor.

Özetle:
Milyonlarca insanın yararlandığı ya da binmek zorunda oldukları metrobüslerde görüntü giderek kötüleşiyor. Halk homurdanmaya başlamış bile...
Neden bakım yapılmıyor, neden hizmet eksik ve yetersiz... 
Yoksa, önceki dönemden kalan çalışanlar üzerinden sabotaj mı var?
Belediye çalışanları da mı İmamoğlu kuşatmasının bir parçası...
Umarım öyle değildir...
Bence İmamoğlu, metrobüs konusuna el atmalı... 
Yoksa kağnı ile gelen oylar metrobüsle gider! 

İDRİS ADİL

Yorumlar