Ermenistan’ın işgal ettiği topraklardan çekilmemesi, bu
yetmiyor gibi Azerbaycan topraklarına yönelik yeni saldırıları, yakından
izlendiği gibi bir savaş başlattı.
Her savaş gibi bu savaş da hemen müttefik ve dost kavramlarını gündeme getirdi.
Evet, kim kimi destekliyor, kim kiminle müttefik?
Görüldüğü kadarıyla (ilk günler itibariyle söylüyorum) Rusya, “tarafsız gibi durmakla birlikte” Ermenistan’ın arkasında.
Karabağ sorunun
buralara gelmesinin sorumlusu da esasında Rusya. O tarihte (1992) Ermenistan’ın
arkasında durmasa, savaşa Ermenistan lehine müdahale etmeseydi Karabağ işgali
belki de olmayacaktı.
Fransa, Yunanistan ve Türkiye karşıtı ülkeler Ermenistan
lehine açıklamalar yaptılar. Bunlar bekleniyordu.
Esasında gözler İran’da idi. Zira Yunanistan ve Fransa gibi
ülkelerin sahada Ermenistan’a hiçbir katkıları olamaz.
Ermenistan komşularıyla kavgalı
Ermenistan komşularıyla ilişkileri iyi olan bir ülke değil.
Aslında biraz bu konuda Türkiye’ye benziyor.
Ermenistan’ın bir komşusu Gürcistan. Bu ülke ile düşman gibiler. Bir komşusu Türkiye. İlişkiler malum. Bir komşusu Azerbaycan. Orası ile şimdi savaşıyor. Geriye bir tek İran kalıyor.
İran Ermenistan’ı arkalıyor...
İran, öteden buyana Azerbaycan’dan korkuyor. Bunun nedeni de İran vatandaşları arasında “Azerbaycanlı Türklerin” neredeyse Fars kökenliler kadar bir nüfusa sahip olmaları.
Bu ülkede yaşayan Türklerin Azerbaycan ile birleşmeye kalkmaları ve “Büyük Azerbaycan” denen ideale yönelik adım atmaları demek, İran’ın ikiye bölünmesi demek.
İran bu korkuyla, Azerbaycan’ın başka konularla
ilgilenmesini, Güney Azerbaycan denen İran’ın kuzeyindeki soydaşlarına dönüp
bakacak takatının kalmamasını istiyor. İşte bu nedenle Ermenistan’ın Azerbaycan
topraklarındaki işgalin sürmesini destekliyor.
İran, bir komşu olarak Karabağ sorununun çözümüne yönelik
bir tek adım atmış da değil. Tam tersine Ermenistan’a yakınlık gösterip bu
ülkenin dünyaya açılan kapısı olmaya çalışıyorlar.
İran, Ermenistan’a desteğini açıkça göstermeye başlarsa
başına gelebilecek olanları hesap etmek zorundadır. Zira, bu ülkedeki Türkler
Azerbaycan’a gerçekten yürekten bağlılar ve milliyetçilik üst düzeyde bir
duygu.
Aşağıdaki şu tabloya bir bakın:
Yakından bakınca, İran’ın çok önemli sorunları bulunduğunu, etnik yapısının ülkenin yumuşak karnı olduğunu görürsünüz.
İran bu tabloyu resmen açıklamamakla birlikte, İran eski
Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’nin, 18 Ocak 2014 tarihinde Türkiye’ye
yaptığı ziyarette, Türk basınına İran Türklerinin nüfusuyla ilgili açıklaması
oldu. Salihi, "İran nüfusunun yüzde 40'ı Türk'tür” demişti.
İran bu gerçeği bile bile Ermenistan’a desteğini sürdürürse, bunun adı kendi ayağına sıkmak olur.
Bir de şu tabloya bakın:
İran’da Türklerin çoğunlukta olduğu eyaletler Azerbaycan ve
Hazar denizine komşu bölgeler.
751 yılındaki Talas, 1040’daki Dandanakan savaşlarından
sonra bölgeye yerleşen Türkler, bugünkü İran coğrafyasında ilk Müslüman Türk
devleti olan Karahanlılar’ı, Samani Devleti’ni, Gaznelileri, Harezmşahlar’ı,
Atabaylar’ı (Atabekler), Selçuklu devletini, İlhanlı, Akkoyunlu,
Karakoyunlu, Afşar ve Kaçar devletlerini kurdular.
Bölgede çok sayıda devlet ve beylikler kuran Türklerin en az
Farslar kadar izi var bu topraklarda.
İran, Farsi topluluklar kadar bugün Türklerin de
devletidir. Çünkü, bu ülkede ne kadar Fars yaşıyorsa bir o kadar da Türk
yaşıyor.
İran bu gerçeği görmezden gelir de Ermenistan’ın yanında
yer alırsa, tarihi bir hata yapmış olur.
İDRİS ADİL
Yorumlar
Yorum Gönder